ParapsikolojiBeyin Dalgaları

17 Aralık 2020by Zeynep0

 

Beyin titreşimlerinin hala sırları tam anlamıyla çözülemeyen beyin, değişik dalga boylarında titreşiyor. Taşıdığımız bir sürü duygunun ve ruh halimizin beynimizde titreşimsel bir karşılığı var.

“Ona aşık oldum galiba, “O kadar sinirliyim ki” Duyduklarım beni o kadar rahatlattı ki!” Karşıma çıkacak sonuçtan o kadar korkuyorum.”

Bu ve daha söylediğimiz tüm cümlelerin içinde saklı duyguların her birinde beynimiz, ayrı dalga boyunda frekanslarda titreşimler yayıyor. İsimlendirilen her dalga boyunun salınımı  duygu değişimleri sırasında frekansını değiştiriyor.

 

BEYİN DÖRT ANA DALGA BOYUNDA TİTREŞİYOR

Alpha -Tetha- Beta- Delta, adlı dört ana dalganın hangisinde hangi duyguda ve
durumda olduğumuz artık rahatlıkla tespit edilebiliyor.

ALPHA

7.5 ; 12 Hz arasında değişen alpha dalgaları; rahatlığın, farkındalığın sakin ve huzurlu kavrayışın, uykunun ilk evrelerinin dalgaları olarak tanımlanıyor. Sakin ve huzurlu olunan ama asla uyuşukluk yaşanmayan, dünyayı ve gerçekleri algılamada en uygun titreşimlerin olduğu bu dalga boyu, dünyamızın da ölçülen frekansıyla aynı. Dünyanın manyetik frekansına; Shumann frekansı deniyor ve 7,8 ile 8 arasında tanımlanıyor. (Fakat son yıllarda Shumann frekansının epeyce yükseldi.)

Gözler kapanıp derin nefes alındığında ve dış dünyadan alınan mental etkiler azaldığında Alpha boyutuna geçiyoruz. Alpha dalgalarındayken yaptığımız işlerde başarımız artıyor. Derin uyku ya da endişe ve korku halinde bu dalga hiç görülmüyor. Meditasyon, yoga, reiki gibi çalışmalar esnasında beynimiz Alpha boyutundadır.

TETHA

Frekansları 4 ile 8 arasında değişiyor ve stresin hiç olmadığı, derin iç dünyamızda olduğumuz dalga boyu olarak tanımlanıyor. Öğrenmenin en yüksek boyutuna geçmeden önce bu dalgada yaşıyoruz ve derin uykudan uyanırken açılan algılarımızın yaşattığı bir durumu temsil ediyor.Alacakaranlık boyutu ismi de kullanılıyor bu dalga boyu için. Yani aydınlanmadan önceki karanlık.

Çok usta meditasyoncuların derin meditasyon halindeyken bu dalga boyundadır. Derin düşünüş ve sezgisel kuvvetin en canlandığı bu frekansta sanatsal yeteneklerin zirveye çıkaıyor. Özellikle ressam ve müzisyenlerin sanatsal üretimleri esnasında beyinlerinde Tetha boyutunun en yüksek, Alpha frekansının en düşük seviyede olduğu biliniyor. ( yani 7 ile 8 arası) Ayrıca şifacıların Tetha bandında uzun süreli ve kontrollü olarak kalmayı başarmaları nedeniyle şifa yeteneklerinin gelişir.

BETA

13- 30 Hz arasında olduğu biliniyor ve uyanış frekansı olarak tanımlanıyor.
Aktif öğrenme, uyanık olma, her şeyiyle hayatı yaşama, dinamizm, konsantrasyon, problem çözme hallerimizde içinde bulunduğumuz dalga boyu olduğu için yaşamı temsil ediyor. Çok yükseldiğinde stres, gerginlik, öfke gibi negatif uç duygulara varabiliyor.

DELTA

0 ; 4 frekansında bulunan dalga boyudur ve derin uyku ve dış dünyadan kopuş boyutudur. Bilinçsiz bir huzur halini yansıtır. Beynin en az çalıştığı döneme aittir ve bu dönemde büyüme hormonu salgısı artar. Çocuklarda fiziksel büyümeyi, yetişkinlerde ise güzelleşmeyi ve dinç kalmayı sağlar.

Bu dört ana dalga boyunun dışında sonradan  tespiti yapılan Gama frekansı, 40 Hz;in üzerinde tanımlanıyor. Üst benlik bağlantı çalışmaları sırasında üretildiği ve Hindu Monkların meditasyonları sırasında ölçümlendiği biliniyor.

Beyin dalgaları, duygu ve ruh durumuna göre kendiliğinden değişirmiş gibi görünse de o titreşimleri bilinçli ve istediğimiz yönde kontrol edip değiştirebileceğimiz ve kendimizi istediğimiz duygu frekansına çekmeyi başarabileceğimiz gibi bir gerçek de mevcut. Bunu nasıl yapabileceğimiz aslında yine kendi titreşimlerimizin içinde saklı bir bilgi. Sadece o frekansı duyabilmeyi ve ayırt etmeyi başaracak bilime ve bilgeliğe ulaşmanın zamanını kendimizde yakalayabilmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Çoğu zaman farklı Hz;lerde pek çok titreşimin içinde kayboluyoruz.
Özellikle de 30 Hz civarında dolaşıyor tüm dünya. Yani şiddet, savaş, bencillik ve paylaşımsızlık frekansında.Günlük hayatımızda genellikle küçücük şeylere takılıp, öfkeleniyor, hırslanıyor,kıskanıyor, geriliyor, üzülüyoruz. Sevgi, sadakat, şefkat, minnet, huzur, neşe gibi duygulara az kulak veriyoruz nedense.

Düşüncelerimizin bütün bu çeşitliliğine göre beynimizden ve hücrelerimizden değişik frekanslarda yayılan titreşimlerle tüm vücudumuzun etrafında bir enerji alanı oluşuyor. Bunu çalışmalarla kontrol altına tutup içerisinde yer alacağımız dalga  boyunu kontrol altına alabiliriz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Bizi Takip Et